19 Mart 2009 Perşembe

So what?

Böyle bir gururlu insan repliği geçer bazı filmlerde: Unutulanlar unutanları asla unutmaz!!..

Eee??

10 Mart 2009 Salı

Kapak

Arena'ya katılan Şahan Gökbakar'dan Recep İvedik ile ilgili eleştirilere Cem Yılmaz'dan beklenemeyecek düzeyde mantıklı cevaplar geldi. Siz dünyalılar nasıl diyor.. kapak oldu:

"Bu toplum yıllarca kocasından dayak yiyen Kakılmış adlı bir karaktere güldü. İçkici, kumarcı, koca göbekli bir anti-kahramana güldük senelerce...Şimdi neden Recep İvedik bu kadar eleştiriliyor"

Ardından da Uğur Dündar can alıcı bir soru soruyordu: Trt'nin yasaklı dönemleri ve program içeriklerine olanca önlemleri ve tedbirleri yozlaşmaya engel olabildi mi?

Kakılmış kötü bir örnek, zararlı bir örnek.. Recep İvedik ise zararlı olmayan kötü bir örnek ki güldürmek için pek de yadsınacak bir karakter değil sırf bu yüzden.
Geceleri her zaman daha farklı
Geceleri her duygu daha yoğun
Geceleri her şey daha mümkün

Eğer ki insanoğlu hiç uyumasa ve yorgunluk kavramı olmasa ya da 1 saatlik uyku yeterli olsaydı dünya çok farklı bir yer olurdu..

Ancak bu farklılık iyi yönde mi kötü yönde mi, buna henüz karar veremedim.

8 Mart 2009 Pazar

Kendinden kaçış yok. Kendimizden kaçmak için başka başka şehirlere gider ve başka başka kaderlere ortak olmaya çalışırız. Dostlarlayken kısa bir süreliğine bunu başarabiliriz ancak eninde sonunda kendimizle başbaşa kalmak kaçınılmaz olur. Yastığa başımızı koyduğumuz anda haftalarca belki de aylarca biriktirdiğimiz her şey zihnimizde canlanıverir.

Bizler büyüsek de bebekler gibiyiz. Onlar da ilgiyle –belki de sebebinin farkında bile olamadıkları -sorunlarını unutuverirler. Ancak o ilgi kesildiği anda ya da rutini sezdikleri zaman ağlamaya başlayıverirler. Bizler büyüdüğümüz(!) için olur olmaz yerde gözyaşlarımızı koyamıyoruz rahatlıkla, ama kendimizden hoşnutsuzluğumuzu başkalarından çıkararak hala büyüyemediğimizi kanıtlıyoruz.

Sorunları nihayete erdirecek olan çekip gitmek ya da arayışa girmekten çok sorunun kaynağına inip kökünden kurutmak. Kurutmaya çalışmak bile demiyorum ki bu bunda bile boşvermişlik var.

“Sorunlarım benim, onu kimseyle paylaşmam” demek ne kadar da mantıksız, onlara yol açanların çoğunlukla başkaları olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda..