2 Ekim 2007 Salı

Heaven help me

Bugün bir saat ders var ve 10.40 dersi için 8.30 da uyanıyorum. İç organlarımı bahçe makasıyla kesiyorlar sanki ve saçlarım gene darmadağın. Sanki gece boyunca kafamda onlarca adam yürümüş gibi. Aynaya bakıyorum, gözlerim şişmiş. Saçlarımı normale döndürmem yarım saatimi alıyor. İnşallah bir gün saçlarıma istediğim şekli verebilecem..

Dersteyim. Hoca quiz yapıyor. Herkes birbirine bakıyor, kimse konuyu anlamamış. Tamamen doğaçlama yapıyorum. Yanımdaki bir arkadaşım benden geçiriyor. "Aynısını yazma, değiştir biraz diyorum."

Rektörlükten durağa yürüyorum. Bahçelide iniyorum. Dolmuşa atlıyorum. Dolmuş da hakikaten dolmuş. Yeter lan artık alacam babamdan arabayı, sürünüorm be diyorum içimden. Bayanın biri defterlerimi tutmayı teklif ediyor, şaşırıyorum. Minnet doluyum. O an dolmuştan inse ve "Gel bakalım, ben pazara gidiorm, masraf görücem sen de poşetlerimi taşıcan " dese yapmaya hazırım. İniyorum dolmuştan (masraf görmeye değil :P ) Eve doğru yürüyorum.. Bir gazete alıyorum. Asansöre binerken Banu Alkan vari komşumuz köpeğiyle geliyor. Köpek havlayınca da "Sus bakiim, abi kızacak şimdi" diyor. Ben o itin nerden abisi oluyorum, bunu soruyorum kendime. Eve adımımı atıyorum, annemin unuttuğu çaylarından biri kutu buluyorum: Yeşil çay! Yapıorm ve içiorm..

Hastayım, göslerim yanıyor ve halsizim, uzanıyorum biraz..

Hiç yorum yok: