16 Haziran 2007 Cumartesi

Şu anda yüzbinlerce genç boş gözlerle ve anlamsız bakışlarla evlerinde oturuyor. Bir saat kadar sonra da uyumaya çalışacaklar. Ama bu büyük baskı sebebiyle ilk bir saat uyumak mümkün olmayacak. Yatakta dönüp dolanırken, bir anda dalacaklar ve yarın sabah 7 gibi uyanacaklar. Çoğunun korktuğu başına gelmeyecek. O sabah eğer uyumak için ekstra bir katkı alınmadıysa genelde dinç uyanılır. Her günkü denemelere gidildiği gibi bir psikoloji kesinlikle olmayacak. Bir kere cevap kağıdının rengi bile zaten turuncudan farklı olacak. Evde eskiden kalma milyon kalem bile olsa, bir gün önceden alınma "brand new" kurşun kalemler olacak. Silgi bile sınav salonunda açılacak. Su ve çikolata ritüelin bir parçası olduğundan, kesinlikle alınacak. Çikolatanın o anda yenmeye başlansa bile zihni açmadaki etkisinin sıfır olduğu, anca geceden yense etkili olmaya başlayacağı, zaten biyoloji dersinden bilinecek. Heyecandan ve sınavda geçilen trans halinden dolayı suya erişim hayal olacak. Anne ve baba dışarda bekliyor olacak. Baba heyacanlı olduğunu çaktırmamak için aldığı gazeteye gömülecek. Anne de bildiği tüm duları okuyacak, hatırı sayılır kısmı Yasin okuyacak. En ufak gürültü çıkaranlara öğrenci velilerinn tepkisi sert olacak. Sınav başlayacak. En başarılı kısımlardan başlanacak. Ama ilk beş dakika heyecandan sorular tamamen bilinçdışı yapılacak. Sonra bu sorular sanıldığı gibi uzaydan gelmemiş denilecek. Matematik zor olacak, pi'yi 3 alan sıçacak, Türkçe'de de çeldiriciler olacak. Fizikte işlem olacak, tarih zaten bi alem olacak. Kesinlikle 4 yanlış insanüstü çabalarınızla bulduğunuz bir doğruyu götürecek (sadece bu sınavda olur o). Kontrolü bırak, çoğunluk tüm soruları bile yetiştiremeyecek. Hiçkimse kapasitesinin yüzde yüzünü kullanamayacak. Sınav bitecek, evet o da bitecek. Cevap kağıtları ve kitapçıkları toplayan gözetmen sanki iğne vurulmaya gelmişiz gibi "herkese geçmiş olsun" diyecek. Kimi hayalkırıklığıyla kimi mutlulukla gözlerindeki kaygıyı yapay tebessümle kapatmaya çalışan ana babaların yanına gidecek. En koyanı da genelde bu olacak: Umutlara karşılık verildi mi verilmedi mi?

Hayat, yemekle zevkle içilen ama yemek bittikten sonraya artan kolanın tadı gibi olacak. Sınav temposunda yapılan tüm planlar, sınav sonrasına ertelenen tüm hayaller, sınav sonrası girilen boşlukla hatırlanamayacak, içilmek istenmeyecek. Sınavdan sonra o kanaldan bu kanala koşuşturan uzman-cıkların her sene ezberden diyecekleri gibi, asıl zor kısım bundan sonra başlayacak. Sınav sonuçlarının belli olması ve tercihler. Haaa, unutmadan, gelenek bozulmayacak, benim girdiğim seneki gibi Öss gene bir babalar gününe denk ge(tiri)lecek.

Hiç yorum yok: