17 Eylül 2007 Pazartesi

Last Exile

Pazar akşamı 10'da yatağa attım kendimi ve uyuyuverdim az bir zaman sonra. 2-3 saat sonra uyanıverdim ki sebebi bence bünyemin erken yatmaya alışık olmamaması. İnanamıyor erken yattığıma ve istemiyor derin uykuya dalmamı ve bir kaç saat sonra uyandırıveriyor kendini..

Sonra bölük pörçük uykular, kabuslar, başağrısı, mide bulantısı. Önce 8.40 dersine gitmeyiveririm dedim. Sonra 10.40 dersine de gerek yok; daha ilk gün dedim. Okula 12.30 da bi ara uğrayıverdim ödünç aldığım birkaç şeyi vermek için, sonra da eve dönüp hayatımdaki en huzurlu uykulardan birini uyuyuverdim. Sanki uyanmak istemedim hiç, çok huzurluydum, çok rahat uyumuştum.

Abim geldi işten sonra sanırım onu işyerinde sıkan birşeyler olmuş, dangıl dungul memurlardan biri abimin servisindekilere şaka yollu takılmış. Güya şaka yollu dedi abim. Ama işte aklı sıra eleştirecek, laf sokacak herif abimlere. Abim de bunlarla uğraşıyoruz işte dedi. Sanırım öyle birşeylerdi. Bense nelrle karşılaşıyorum okulda, nasıl insanlarla uğraşıyorum. Abimle yemekten sonra karşılıklı otururken ben de bugün - ve ilerki günlerde - canımı sıkan ve sıkacak olan bir olayı anlatacaktım.. Anlatmadım. canı daha da sıkılsın istemedim.

Muhalefet veya asilik. İkisi arasında çok ince bir çizgi var. Aynı ananın çocukları olmalılar ki toplum muhalife ve asi olana sempati besler. Belki de içgüdüseldir bu. Çünkü asi olan egolara hitap eder.. Diğerleri de kendilerinde bulamadıkları cesareti onların temsil ettiğini düşünür. Bunu da kıskanmazlar ne gariptir. Yok yok affedin beni. Tabii ki kıskanmaz. Çünkü muhalefet veya asi duygular tehlikelidir. Risklidir. Düşünür toplum: Bunlara sahip olanların yıpranma payı hep vardır. Tehlikeli iştir muhalif olmak ve yanlışı bağırmak. Maazallah başa bişey gelmesi standarttır standart! Niye kıskanayım ki böyle insanları? Desteklerim ama çok taraftarı da varsa. Anlattığı ne kadar önemli olsa da, düzeltmeye çalıştığı şey ne kadar yanlış olsa da temkinli olmalı böylelerinin yanında. O bizden çok bağırsın biz sönük kalmaya razıyız nasılsa.. Ama bir de değiştirdi mi yanlışı ondan kralı yok hepimizin yanında..

Yanlış gördüğünüzü, haksızlık olarak nitelendirdiğinizi değiştirmek için çaba harcamalısınız. Sessiz kalsanız, gücü bulunduranın yanında olmaya devam edip, "katılıyorum" "en güzeli, bravo" "boynumuz kıldan ince" diye diye yanında munis kediler olsanız -bir yere kadar- anlarım sizleri aslında. Çünkü bazılarına bunlar yanlış gelmez, kolay geldiği için yaparlar. Ama güzel olan, yakışan ve doğru olan sesini çıkarmaktır yanlış gidenlere..

Hiç yorum yok: